Perşembe, Mart 24, 2011

"Bu gün hayatınızın geri kalan kısmının ilk günüdür." ve "Günler uzun, yıllar kısadır!"

Kitabımla sarmaş dolaş olmuş, huzurdan kendimden geçmiş bir şekilde sayfalar arasında gezintiye çıkmışken, birden sert bir rüzgar esti sanki, yüzüme çarptı ve doğruldum, bağdaş kurdum... Onbirinci kattan aşağıya baktım, metrodaki insan kalabalığını, gökyüzündeki uçurtmaları ve parkta çocuklarını seyreden anneleri gördüm...Bu sözü okuyunca aklıma ilk gelen şey "ben ne yapıyorum?"sorusu oldu. Önceden ne yaptım, gelecekte ne yapacağım? Hatalarım nelerdi? En doğru yaptığım şey neydi? Kendimle barışık mıyım? Evet! Hiç küsmedim ki. Ben kendimle çok güzel günler geçirdim ve hala geçiriyorum. Peki bu söz beni neden bu kadar ürküttü? İsteklerimi gerçekleştirmek için az mı zaman kaldı? Belki de... Hayat bize öylesine sunulmuş bir oyuncak mıydı? Herkesin rolünü oynayıp, sonra kayıplara karıştığı bir sahne miydi? Eğer öyleyse, ben bu sahnenin neresindeydim? Peki ya sen, SEN neresindesin? Pazartesi ile başlayan gün isimlerinin bir anlamı var mı, yoksa onu nasıl anlamlı yaşadığımız, içini nasıl doldurduğumuz mu önemli?


Yaşadığımız başkalarının (ya da en sevdiklerimizin) hayatı mı yoksa senin yaşamak istediğin hayat mı? Günler, can sıkmaya zaman ayıramaycak kadar değerliyken, bu durgunluk neden ki... Yaşıyoruz işte, güzel güzel nefes alıyoruz, bak şimdi güneş açtı! Hava da bir aydınlandı sanki... Daha dün yirmi yaşında değilmiydin, ne zaman kırk oldun? Aradan geçen zamanda ne yaptın? Hadi anlat deseler "ilham" kaynağı olacak ne yaptın? Sıradan mı yaşadın, öylesine mi... Sıradanlığı kabul ediyorsun yani? Tamam doğru kestim sorgulamayı, herkes kendi seçimini yapar ve seçiminin sonuçlarını yaşar. Ben mi neyim? "Aykırıyım", hep de öyle oldum, hayattan hep ilham aldım ve ilham verdim... İlham bana ve çevremdekilere artı nefes oldu, lezzet oldu, mutluluk kaynağı oldu... Yemeği nasıl yersin? Sadece doymak için mi... TAT almak için mi... Neden giyiniyorsun, sadece örtünmek için mi, iyi hisssetmek için mi... Neden okudun, meslek sahibi olmak için mi, çevredekileri bilginle aydınlatmak için mi? Neden doğdun? Sadece nefes almak için mi? Hayattan tat almak ve tüm hücrelerinle yaşayabilmek için mi... Peki o zaman günler çok uzun geliyor ve dolduramıyorsan, ve bir anda "ne çabuk geçti yıllar" diyorsan, nedir bu çelişki?..


Bugün, evet bugün ! hayatının geri kalan ilk günü? Tüm tecrübelerinle, hayat yeniden başlasaydı, neleri değiştirmek isterdin? Seçimini yapmalısın, çünkü hayat insana bir kere sunuluyor... Ben mi, evet ben de bir istek listesi oluşturmaya başladım bile :-)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder